20 Kasım 2010 Cumartesi

Leonardo Da Vinci

Leonardo Da Vinci (1452 - 1519)
http://www.teknik-bilim.com/wp-content/uploads/2009/10/leonardo-da-vinci.jpg
Filozof, heykeltraş, ressam, mühendis, mucit, bilim adamı!..Rönesans'ın simgesi haline gelmiş Leonardo da Vinci...Sanatçılığını, ya da ressamlığını "Mona Lisa" ve "Son Yemek" gibi tablolarıyla somutlaştırmıştır. Babası bir hukukçu, annesi bir köylü kadınıdır. Evlilik dışı bir ilişkiden dünyaya gelmiştir. Annesiz büyümüş, babasının destekleriyle okumuştur. Doğayı; yaprak, taş, ağaç vs..resmetmesi ve matematik derslerindeki başarıları dikkat çekici olmuş, 16'sındayken babasının desteğiyle, Andreaa del Verrochio'nun yanına çırak olarak girmiştir. Bu okulda el işlerinde oldukça başarılar elde etmiş, felsefe, matematik, astronomi konularında eğitim almıştır. O dönemlerde bu işlerden mali kazanç pek mümkün değildi ki, yaşamında Dük'ler tarafından korunmuştur.Bu aynı zamanda sanatçılara ve sanatlarında o dönem ileri gelenler tarafından değer verilip korunduğunun da bir göstergesidir. Ortaya koyduğu eşsiz mühendislik çizimlerinden ve çalışmalarında etkilen Dük'lerin aracılığı ile yaşamının büyük bir kısmını sıra ile Floransa, Milano, Roma saraylarında sürdürmüş, ömrünün son yıllarını da Kral I.Francois'in himayesinde geçirmiştir.
 
Fizik ve matematik, özellikle mekanik dalında çağdaş bilimde temel felsefi fikirler öne sürmüş ve çizmiştir. Bu çizimler onun deneyselciliğini de gösterebilir. "Canlılar dışında algıladığımız hiç bir nesne kendiliğinden devinime geçmez." deyişi ile Newton'un ikinci yasası olan F=m.a'ya da bir temel oluşturabilir. F=m.a, yani Eylemsizlik İlkesi der ki; "Durağan bir cisim, ya da hareketli bir cisim bir dış etki olmaksızın hareketini değiştirmez, ya durağanlığını korur, ya da hareketine devam eder". Çok ilginçtir ki matematiksel formüllere dayandıramasa da "Her nesnenin hareketin yönünde bir ağırlığı vardır ve serbest düşmeye geçen bir cisim, düşme sırasında zamanla orantılı olarak ivme kazanır. "Bu da yine Newton'unh=(1/2)g.t² formülü ile tanımladığı Serbest Düşme Hareketini anlatır.Bu formülde g=9.8 m/s² Yerçekimi ivmesidir, t de birim zamandır.Newton 1642'de doğmuştu, Leonardo da 1452'de, arada tam 210 yıl var.Newton bu fikirleri yaklaşık 250 yıl sonra fiziksel formüllere çevirecektir. Tekrar Leonardo'ya dönelim.
 
Leonardo, bu kadar çok yönlü olmasına rağmen, oldukça sabırsız, dirençsiz bir kişiliği de vardı. Çalışmalarının çoğunu yarıda bırakmış farklı bir çalışmaya yönelmiştir.Asıl tutkusu resim, heykel işleri idi.Bunların dışındaki projelerin çoğu kağıt dışında kalmıştı ya da sonuçlandırılmadan bir kenara itilmişti.Projelerinin arasında o dönemlerde hayali dahi mümkün olmayan, uçak, helikopter,paraşüt tütünden araçlar, yaylı-kurmalı araba modelleri, farklı köprü tasarımları, can simidi, çeşitli silah modelleri vardı.Anatomi konusunda yaptığı incelemeler o dönemin en değerli bilimsel çalışmaları arasında sayılır. Hayvan ve insan cesetleri üzerinde ayrıntılı çizimler, sayısı 750'yi bulan çizimler vardı.Kalbin kaslarını ve kapakçıklarını ayrıntılı bir şekilde incelemiş, detaylı olarak çizmiştir.
 
Su ve havada dalgasal hareket, akustik fenomenler, ışığın dalgasal hareket olasılığından bahsetmiştir. Çok yönlü bir bilim adamı, sanatçıdır.
 
Leonardo'nun bilimsel anlayışı bu günkü bilim anlayışı ile yaklaşık olarak bağdaşır durumdadır. İyi bir gözlemcidir, uygulayıcı, deneycidir. Doğayı tüm saplantılardan arınmış bir kafayla, bir çocuğun her şeyi kucaklayan açık yüreği ile karşılar gibi karşılamamızı salık veren Leonardo da Vinci, yaşam öyküsünü şöyle dile getirmiş: "Nasıl yaşamam gerektiğini anlamaya başladığımda, nasıl ölmekte olduğumu gördüm". Öldüğünde 67 yaşındaydı.







 http://upload.wikimedia.org/wikipedia/commons/thumb/e/e3/IngresDeathOfDaVinci.jpg/250px-IngresDeathOfDaVinci.jpg http://www.mailce.com/wp-content/uploads/leonardo-da-vinci-son-aksam-yemegi1.jpg

PABLO PİCASSO

PABLO PİCASSO


Pablo Picasso, tam adı ile Pablo Diego José Francisco de Paula Juan Nepomuceno María de los Remedios Cipriano de la Santísima Trinidad Clito Ruiz y Picasso (25 Ekim 1881 ? 8 Nisan 1973), İspanyol ressam ve heykeltıraş. 20. yüzyıl sanatının en iyi bilinen isimlerindendir. Georges Braque ile birlikte kübizm akımının temelini atmıştır.




1901





















Picasso 25 Ekim 1881' de
Malagaa, İspanya'da doğar. Babası bir resim öğretmenidir.
Küçük Picasso'daki yetenek kısa sürede keşfedilir. PabloPicasso, yazı yazmadan önce resim yapmayı öğrenir.1895'te BarcelonaGüzel Sanatlar Okulu'na girer. 1901' den itibaren anne soyadı olan Picasso'yu kullanmaya başlar. Desenleri İspanyol bir dergi olan Juventut' ta yayımlanır. Çok yoksul bır ailenin çocuğu olan Picasso Çatanov tarafından hor görülmüstür

1900'de ilk kez Paris'e gitti. Dönemin yenilikçi sanatçılarının yaşadığı Monmartre semtinde bir süre yoksulluk içinde yaşadı. Picasso yaklaşık 1901-04 arasındaki ilk dönem yapıtlarında sıradan insanların,sirk palyaçolarının, akrobatlarının resimlerini yaptı. Büyük kentlerdeki yaşam kadar, sirk yaşamı da ilgisini çekiyordu. Ne var ki,tablolarında bu yaşamın hüzünlü yanını yansıttı. Sanatçının bu dönemi'Mavi Dönem' olarak tanımlanır.Dört çocuğu olmuştur.











Mavi Dönem 

Mavi ve Gri gölgelerle renklendirdiği monokromatik tablolar yaptı.Bu eserlerini İspanya'dan esinlenerek Paris'te yaptı fakat satmakta zorluk çekti. Konuları genellikle hayat kadınları, dilenciler ve sarhoşlardı. Bu tablolarında en büyük etken arkadaşı Carlos Casagema'sın intiharıydı. Casagemas'ın ölümünü öğrendiğimde mavi tablolar yapmaya başladım. diyen Picasso, Cleveland Sanat Müzesinde bulunan La Vie adlı tablosunda Casagemas'ın hüzünlü bir tablosunu yaptı. Aynı dönemde kör bir adamla gören bir kadının boş bir masada resmettiği The Frugal Repast adlı eserini yarattı. Körlük, bu dönemde Picasso'nun ana temasıydı. Metropolitan Sanat Müzesi'ndeki The Blindmans Meal  ve Celestina'nın portresi buna örnektir. Diğer sıkça görülen konuları ise sanatçılar, akrobatlar ve soytarılardı.Soytarıların kareli giysileri, daha sonra Picasso'nun kişisel sembolü haline geldi. Bu dönemin en ünlü eserleri The Old Guitarist, Portraitof Soler, Las Dos Hermanas'tır.







Pembe Dönem 

Bu dönemde Picasso, Mavi Dönem'deki soğuk renklerin aksine neşeli portakal ve pembe renkleri kullandı. Bunun muhtemel nedeni ise o dönemde arkadaş olduğu Fernande Olivier ile olan ilişkisiydi. Bu dönemde de akrobatlar ve palyaçoları eserlerinde kullandı. Bu dönem,Mavi Dönem'in aksine Fransız etkisindeydi. Bu dönemin en ünlü eserleri Garçon a la pipe, Woman in chemise (Madeleine), Lady with a Fan, TwoYouths, Harlequin Family, Harlequin's Family With An Ape, La famille desaltim banques, Boy with a dog, nude boy ve The girl with a goat'tur.
picasso, Georges Barque ile kübizmin temellerini atmış sayılmaktadır. 1907'den 1914'e kadar kübist olarak adlandırılan tarz datablolar yapar. Kübist tabloların genel özelliği, geometri ve geometrik şekillerin kullanılmasıdır. Resmedilen nesneler geometrik formlar oluşturacak şekilde basitleştirilmiş yahut geometrik şekillere bölünmüştür. Kübizmin bir diğer özelliği de uzaydaki üç boyutlu bir cismi iki boyutlu yüzeye aktarma çabasıdır. Bu amaçla Picasso,şekilleri yanal yüzeylerine bölüştürüp her birini iki boyutlu yüzeyde göstermeye çalışır. Yine bu nedenden portrelerindeki insanların hem profili hem de önden görünüşü görülmektedir. Birinci Dünya Savaşı sırasında Picasso, Jean Cocteau ile beraber Roma'da kalır. Burada sahne dekoratörü olarak çalışırken dansçı Olga Kokhlova'yla tanışır. Picasso ikinci eşi olan Olga Kokhlova ve oğlunun bir çok portresini yapmıştır.(Paul en Pierrot, 1925, Picasso Müzesi, Paris)
2000'li yılların başında ressam klasisizme geri döner: Trois Femmesà la fontaine (1921, Modern Sanat Müzesi, Paris). Ayrıca mitolojiden de esinlenir: les Flûtes de Pan (1923, Picasso Müzesi, Paris).
Picasso tanınan en üretken sanatçıdır. Guiness Rekorlar Kitabı'na göre, 1 resim, 10 baskı, 34 kitap resmi, 300 heykel ve bir çok seramik ve çizim üretmiştir. 1973'de eserlerinin toplam değerinin 750 milyon dolar olabileceği tahmin edilmiştir.
Bir genelevdeki beş hayat kadınını gösteren ve Kübizm akımının en önemli örneklerinden biri olarak görülen ünlü eseri Avignonlu Kadınlar, Fransa'da 1907 yazında çizilmiştir.
En tanınmış eseri Alman ordularının Guernica kasabasını bombalamasını anlatan Guernica adlı eseridir.
Resim 1937'de yapılmıştır. Bu resim şu anda Madrid'de Reina Sofía Müzesinde bulunmaktadır.
Picasso, bir sergisi sırasında kendisine, "Bu resmi siz mi yaptınız" diye soran
bir Alman generaline,"Hayır, siz yaptınız" cevabını vermiştir.


Vincent Van Gogh (1853 - 1890)
Vincent Van Gogh, bir papazın oğlu olarak 1853 yılında Hollanda'nın güneyinde bir köyde dünya'ya gelir.

Zengin tablo tacirlerinin yeğeni olan Vincent Van Gogh, bir resim galerisinde satıcı olarak hayata atılır.
Bir süre sonra, içindeki coşkun din tutkusuna kapılarak rahip olmayı aklına koyar.  Belçika'nın madencilik bölgesi Borinage'da geçirdiği aylar Van Gogh'un bütün varlığını derinden sarsacaktır: 
bu sefaletle yüz yüze geliş, ondaki din ve Tanrı inancını alıp götürür.

İnsanların yalnızlık, hüzün ve acı içindeki hallerinden etkilenip bunları resmeder.
Acı çekenlere ilgi duyar; içinde yaşadığı dünyada kendisini uyumsuz hisseden bütün melankolikler gibi..
Mutsuz olmasının bir diğer nedeni yalnızlığııdır.Hiçbir zaman hiçbir şeyi başaramayacağına olan inancı,
kendisinden kuşku duyması, trajik yazgısıdır onu melankolik yapan..

Ondaki olağanüstü yeteneği fark eden küçük kardeşi Theo, ağabeyine maddî ve manevî yönden destek olur.
Yedi yıl boyunca (1878-1885) ressam, sürekli desenler ve taslaklar çizerek Belçika ve Hollanda'da dolaşır durur,
bu çalışmalarının sonunda da ilk büyük kompozisyonunu  yapar: PatatesYiyenler.

Kardeşine her gün uzun mektuplar yazar. Bu mektuplar ressamın hayatını daha yakından tanımamıza yardımcı olmuştur.
1886'daParis'e, Theo'nün yanına giden Van Gogh orada Pissarro, Gauguin veToulouse-Lautrec ile tanışır.
İzlenimciliğin etkisinde kalan sanatçının resimleri artık eskisi kadar karanlık ve kasvetli değildir.

1889'da bir kulağını kestikten sonra, Saint-Rémy'deki akıl hastanesine yatmaya gönüllü olarak gider.
Bu dönem onun hayatının en zorlu dönemi ve aynı zamanda en yaratıcı dönemidir.
Burada kendi içsel sıkıntılarıyla savaşır ve maalesef hastalık onu tamamen sarmalar.
Nisbeten iyi olduğu zamanlarda hastane görevlileri onun dışarı çıkarak açık havada resim çizmesine izin verirler
ve desteklerler.

29 temmuz 1890 da kendini vuran Van Gogh iki gün sonra ölmüştür.

Size Vinçent Van  GOGH"un (1853-1890) hayatının son bir yılını akılhastahanesinde geçirdiği ve Saint Remy"de yaptığı resimleri sunuyorum...

Kaynak:Antoloji.com alıntı

Tarlada çalışan köylü



Sabah çalışmaya giden köylü çift


Çoban kadın

Bel yada sopa ile kambur duran adam


Patates eken çiftçiler

Yaşlı adam keder içinde (sonsuzluğun eşiğinde)


Vincent Van Gogh 2-


Sapları birleştiren köylü kadın

Ağaçlar arasında kazı yapan köylüler

Hilal altında yürüyn çift

Sabanla çift süren köylü ve yel değirmeni


Saban süren köylü


Ağları onaran kadınlar